Uyku Bozuklukları Nedenleri – Belirtileri ve Tedavisi
Uyku Bozuklukları
Çağımızın en büyük sorunlarından bir tanesidir. Eğer tedavi edilmez ve önlemi alınmazsa psikolojik hastalıklara yol açabilir hatta ölümle dahi sonuçlanabilir.
Uyku Bozukluluklarının Nedenleri ve Çeşitleri
Kalitesiz ve az uyuyanlar
Yatağa yattığında bir türlü uykuya dalamamak,gece sık sık uyanmak, sabaha karşı uyanıp bir daha uyuyamamak şeklinde rahatsız edici durumlar yaşatır. Bazen ise kişi uyur ama sabah uyandığında sanki hiç uyumamış gibi yorgun uyanır. Bu tarz sorunların altında genel ruhsal sıkıntıların yattığı gözlenmiştir.
Eğer bir tür depresyon var ise hastanın bu tarz uyku bozuklukları yaşaması çok normaldir. Çünkü depresyon uyku düzenini ve kalitesini ciddi anlamda bozmaktadır.
Gün içerisinde aşırı çay ve kahve tüketimi insanlarda uykusuzluk yapar ve özellikle gece yatmaya yakın içilen çay ve kahveler uykuyu tamamen bile kaçırabilir. Uzun süre alkol kullanıp sonra alkolü bırakmaya çalışan kişilerde de uykusuzluk problemi görülmektedir.
Akciğer ve kalp hastalarında da uykusuzluk çok sık görülür. Bazı insanlar ise hiç bir neden olmaksızın uyku bozuklukları yaşamaktadırlar. Vücutlarının yarattığı bir durumdur.
Uyku sırasında yaşanan anormal olaylar uyurgezerlik
Kişi yatağına yattıktan bir kaç saat sonra gezinme ve bir şeyler yeme ihtiyacı duyar. Bu hareketleri yaparken yüzü dönük ve bir noktaya sabit bakarak ilerler. Etrafı ile konuşmaz. Daha sık olarak çocuklarda görülen bir rahatsızlıktır. Erişkinlerde ise daha seyrek görülür.
Sürekli kabus görmek, sık sık kötü rüyalar görmek ve uykudan kan ter içinde uyanmak ise daha farklı bir problemdir. Çocuklarda çok sık görülürken yetişkinlerde daha az görülür. Kabus gece boyunca bir kaç kez tekrarlanabilir. Bu durum erişkinlerde kalıcı psikolojik sorunlara neden olabilir.
Uykuda korku nöbeti, kişi rüya görmediği halde birden korkuya kapılır ve sıçrayarak uyanır. Çarpıntı, terleme ve derin nefes alamama gibi bedensel sıkıntılar da yaşar. Genelde ilkokul çağında başlayıp çocukluk döneminin bitiminde sonlanır. Fakat gene nadir de olsa yetişkinlerde de görülebilir.
Uykuda diş gıcırdatma, son derece sık görülen bir sıkıntıdır. 10 kişiden birinde yaşanır. Uykusunda diş gıcırdatanların diş sağlığı tehditler altındadır. En belirgin nedeni strestir. Kişi stresli dönemlerinde daha fazla ve yoğun şekilde diş gıcırdatır. Kadınlarda adet dönemlerinde çok sık görülen bir durumdur. Adet döneminde vücudunun yarattığı stresten ötürü, uykusunda dişlerini gıcırdatmaktadır. Bazen ise kişinin hiç bir problemi yokken ve hiç bir neden yokken diş gıcırdattığı gözlemlenir.
Horlama, horlama da uyku sırasında yaşanan anormal durumlardan biridir. Horlama bazı durumlarda, bazı rahatsızlıkların habercisi olabilir. Ağız, boğaz ve solunum yolunda bir rahatsızlık olabilir. Ya da fazla kilolu insanlarda, vücudun bu fazla kiloyla ve yağlarla artık baş edemediği anlamına da gelir. Ancak horlama bazen hir bir neden olmaksızın da olabilir.
Uyku Bozukluklarının Tedavisi
Uyku bozuklukları için fazlaca ilaç vardır. Fakat bu ilaçların yan etkileri olduğundan ilaç kullanmak için acele etmemekte fayda vardır. Uyumak için sürekli uyku ilacı alan insanlarda bir süre sonra uyku ilacının bağımlılık yaptığı gözlemlenmiştir. Kişi ilacı bıraktığında ise uykusuzluk probleminin daha da arttığı görülmüştür.
İlaçtan önce bazı basit önerilerle uyku bozukluğunuzu çözmeye çalışın. Başarısız olursanız ilaca başvurun. Eğer sorununuz aşırı uyku ve uyandığınızda hala yorgunluk hissi yaşıyorsanız, ya da uykuda anormal haller yaşıyorsanız, uyurgezerlik ve kabus görme şikayetleri gibi.Durum biraz karışıktır. Bu nedenle şikayetin altındaki neden bulunmalıdır. Bu da bir çok hastanede bulunan uyku laboratuvarında incelenmenizle belirlenir. Uyku laboratuvarı, hastanın 1 gece yattığı ve uykusu boyunca her anı ve beynindeki tüm sinyallerin izlendiği bir tedavi şeklidir. Hastayı rahatsız edecek ya da canını yakacak bir durum yoktur. Vücudunun belli yerlerine bazı kablolar yapıştırılır ve hasta sabaha kadar izlenir.
Horlamanın tedavisi ise biraz daha basittir. Öncelikle horlayan kişilerin kesinlikle sırt üstü yatmamaları gerekmektedir. Kilolu kişilerin zayıflaması gereklidir. Boğaz ve solunum yolları ( sinüzit, genizeti ) hastalıklarının olup olmadığına ve allerjik bir rahatsızlığı olup olmadığına bakılmalıdır.